DİĞER
K24'te Kasım ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Tarzları ve coğrafyaları farklı iki öykü kitabı: Tuğba Çelik’in Yolda Ansızın’ı ile Yedi Boş Ev, Samanta Schweblin’den. Birinin başlığında ev, birininkinde yol geçse de yollarımız eve çıkıyor, çünkü ev kendimizi attığımız, büyüttüğümüz, sevdiğimiz, öldürdüğümüz o tuhaf aile biriminin yerleşkesidir."
“Gerçek olarak kabul ettiğimizle gerçek olmayan arasında çok ince bir çizgi var. Mümkün olanla olmayan arasında. Bu çizginin kırılganlığı beni büyülüyor. ‘Normallik’ hikâyelerde her zaman kırılmak içindir ve bu yüzden aniden gerginlik veya huzursuzluk hissedersiniz.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
“Kadın hareketinin iki dalgası arasındaki dönemde eserler üreten bazı yazarların metinlerinde feminist unsurların yer aldığını ve bunun da 1980’lerde güçlenecek olan hareketin filizlerini, düşünce ve enerji birikimini oluşturduğunu düşünerek, feminist duyarlılığın ikinci dalga öncesinde edebiyatta kök saldığına inanarak araştırma yapmaya başladım.”
"Şairler arasında çapkınlığı ve evli kadınları ayartmasıyla da ünlü olan İmruul-Kays, muallakasında sevişmek için çadırların içine sızmayı, karanlık geceyi, ipeksi kadın tenini yoğun bir şekilde anlatır. Öyle ki, şehvet duygusu insanı harekete geçirecek, yaşam sevinci aşılayacak denli güçlüdür. İkinci şair Tarafe bin el-Abd kendi muallakasında yiğitlik, mertlik övgüsü ile dikkat çekerken, Antara bin Şeddad’da daha imge yoğunluklu bir şiirle karşılaşırız."
Onetti’yi sevmek, ondan zevk almak bugün özellikle yazarlardan oluşan daha dar bir izlerçevre içinde bir çeşit ayrıcalık haline gelmiştir, bir mecburiyet değilse eğer. “Yazarların yazarı" gibi bir konum. Şöhretlerden “blurb”ler, arka kapak yazıları bu konumu sergiler ve pekiştirir. Onetti’nin bazen çıldırtıcı, sık sık yorucu ve hemen her zaman hazine-benzeri kitaplarından söz edeceğim; ama kent de, kentsel yeraltı da, yabancılaşma ve beyhudelik duygusu da Güney Amerika’da romana ilk onunla girmiş değildir.
Kitapları 37 dile çevrilen, Man Booker Uluslararası adaylarından, Friedrich Hölderlin gibi saygın ödüllere değer görülen İsviçreli yazar Peter Stamm sorularımızı yanıtladı...
Etgar Keret, Uç Artık adlı yeni kitabını anlatıyor: Bu kitapta teknoloji korkusu, öteki korkusu, gelecek korkusu vurgulanıyor ve bunları aşacağımız umudu öne çıkıyor; bunları aşamasak bile, en korku verici anlarda bile insan ruhumuzu örselemeden, tek parça olarak muhafaza etme umudu...
Aşk üzerine bir roman olmaktan öte hayat üzerine, hayatlarımızda bizden neler beklendiği ve bizim nerelerde, nasıl ve niçin tökezlediğimiz üzerine bir yapıt Yedi Yıl
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık